İslami Sohbet Ahlakı

İslami Sohbet Ahlakı İnsanların İslami Chat Sitelere Girmeleri Bir Çok Kulanıcıya Dostlukların Samimiyetini Yaşatmaktadır Manevi Duyguların Pekişmesine  Vesile Olmaktadır.

Dini Chat Sitemiz Üzerinden Farklı İnsanlarla Sohbet Ederek Sizlerde Kendi  Bilginizi Bir Nebzede Olsa Daha İleriye  Götürme İmkanına Neden Sahip Olmayasınız Dostluğun Ve Kardeşliğin Pekiştiği Sitemize Tüm Kardeşlerimizi Bekleriz.

Allahü teâlâ, dünyada tüm insanlara merhamet göstermektedir. Muhtaç oldukları nimetleri yaratarak, her birine ulaştırıyor. Dünyada ve ahirette mutluluğa erişmek için, bu nimetlerin nasıl değerlendirileceğini de öğretiyor.

İmâm-ı Rabbânî, Cehennemi hiç duymamış olan kâfirlerin bu azapla karşılaşmayacaklarını ve hesaplama sonrası hayvanlar misali yok olup gideceklerini 259. mektubunda ifade etmektedir. İşittikten sonra, düşünerek iman edenleri Cennet’e kabul edecektir. Düşünmek için ömre bedel bir zaman tanımıştır. Nefslerine, olumsuz arkadaşlara, zararlı eserlerle, yabancı yayınlara kapılarak küfür ve sapkınlık yoluna yönelenlerden, iman edenleri affetmektedir.

Bunlar, ebedî felâkete karşı bir kurtuluş sağlamaktadır. Azgın ve zalim olanlara, hikmetini bahşetmiyor. Onları, arzuladıkları ve beğendikleri şeylerin içinde kayboldukları inkâr bataklığında terketmekte.

Ahirette, Cehenneme gitmesi gereken müminlerden, diledikleri, günahları sona erdikten sonra Cennete ulaşacaklardır. Her türlü canlıyı yaratıp, varlığın her anında duraksatan ve hepsini korku ve dehşetten koruyan yegâne varlık O’dur.

Her kim, her durumda, her mekânda, herhangi birisine, herhangi bir sebep dolayısıyla ve herhangi bir şekilde hamd ve şükr ederse, bu medih ve teşekkürlerin tamamı, yüce Allah’a aittir.

Çünkü tüm iyiliklerin kaynağı ve müsebbibi daima O’dur. Eğer hatırlatma işlevi gerçekleşmez ve güç ile kolaylık sunulmazsa, hiçbir birey diğerine ne iyilik ne de kötülükte bulunabilir. O, arzusunu gerçekleştirecektir. Hiç kimse onun istemediğini gerçekleştiremez. Hadîs-i kudsîde, “İnsanları, beni tanıma onuruna erişmelerini sağlamak için yarattım” buyurulmuştur.

Bu durumu duyduğunda, kâfirlerin dünyada Allahü Teâlâ’ya inanmadığını söylemek mümkündür. Bu hadîs-i şerîf’in oluşmaması ifadesi yanlıştır. Zira âlimler ve velîler, belirli bir mertebeye ulaştıklarında ve belli bir yaşa vardıklarında, Allahü teâlâyı tanımaya yönelik bir anlayış geliştirmeye başlarlar. Kâfirler, âhırete vardıklarında hakikati idrak edeceklerdir. Tanımayan kalmayacaktır.

Hamd, tüm nimetlerin Allahü teâlâ tarafından yaratıldığına ve gönderildiğine inanmak ve bunu ifade etmektir. Şükr, tüm nimetleri İslami hükümlerle uyumlu bir şekilde değerlendirmek anlamına gelmektedir. Ni’met, faydalı bir kavramı ifade etmektedir. Ni’metler, Ehl-i Sünnet âlimlerinin eserlerinde ayrıntılı olarak zikredilmiştir. Ehl-i sünnet âlimleri, dört büyük mezhebin önde gelen bilgeleri arasında yer almaktadır.

Sunucumuz Üzerinde İslami Sohbet,İslami Chat,Dini Sohbet ,Dini Chat,Ve İslamı Paylaşımlar Yapılmaktadır Arkadaşlar.